25 Mart 2011 Cuma

#4 ADIM ADIM GUSTO - İKİNCİ KISIM

İlk kısımda yeme içme keyiflerini sıraladım, şimdi sıra daha büyük bir keyifte...
Kaldığımız yerden devam...

ALIŞVERİŞ
- İstanbul büyük bir sanat galerisi gibi zaten, evet. Ama bu büyük sanat galerisindeki minik, özel galerileri keşfe çıkmak istemez misin? Koleksiyonculuk dediğimiz kaymak tabaka gustosu da böyle böyle başlıyor işte.

- Tiffany'de Kahvaltı sadece New York'lu genç Audrey'lere has bir gusto değil. Başarılı bir yöneticisin, onca erkeği sollayıp buralara gelmişsin. Tiffany Co. mavisiyle tanışmak için geç kalmış sayılmazsın, tatlım? Sarı altından takılarını kasaya kaldırmanın vakti geldi de geçiyor.

- Sizden devam ediyoruz hanımefendi. Louis Vuitton sadece çanta üreten bir lüks tüketim markası değil. Louis Vuitton'nun ajandası, Ipad kılıfı, defteri, kalemi ve puro kutuları, websitesinde senin tarafından keşfedilmeyi bekliyor.

- Bankaların elit kartları sana havaalanlarında müthiş avantaj sağlar. Banka kartı reklamlarına kulağını tıkama. CIP'de, VIP'de olmanın keyfini çıkar.

- Üst düzey yöneticiler, junior delikanlılarla aynı marka takım elbiseyi giymesin, buyurduk. Kötü mü ettik? Kaliteli bir takım elbisenin önemini Barney Stinson bile keşfetti. Üst düzey yöneticiler için Kiton, orta sınıf yöneticiler için Zegna. Kravat iğneleri babamının devlet dairesi yıllarında kaldı. Manşetler hâlâ moda.

- Dost başa, düşman ayağa bakar; çünkü nereden geldiğini, nasıl bir ailede yetiştiğini, nerede çalıştığını, ne tarz bir insan olduğunu ayakkabıların söyler. Dolayısıyla sen seçemiyorsan da, bu işi bir bile bırakırsın. İmkanın varsa stil danışmanlarına, yoksa güvendiğin kız arkadaşlarına.

- Hadi başarılı kadınlara "Bir an önce Tiffany Co.!" dedik bitti. peki ya beyefendiler? Tarz sahibi bir erkeğin tarz sahibi bir saat koleksiyonu olmalı.

- Bir centilmen kendi aksesuarlarını seçerken gösterdiği hassasiyeti, şüphesiz ki kadın aksesuarlarını seçerken de göstermelidir. Kapalıçarşı'da güvenilir bir "taş"çının ne zaman hangi kapıları açacağı belli olmaz. Gün gelir umarım karına alırsın, gün gelir patronuna harika bir seçenek sunmuş olursun. Kazan-Kazan durumu.


Son olaraaak:
- Uçtuğun havayolu şirketi, gezdiğin alışveriş merkezleri kadar, oturduğun semt de önemli. Bırak artık canım, "Karşının huzurunu hiçbir yerde bulamıyorum. :(((" romantizmini? Cihangir'i, Doğan Apartmanı'nı, Teşvikiye'yi, Ulus'u, Yeniköy'ü keşfet.

Lüks, her zaman, seninle olsun.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

hepsi iyi hoş da ya patronum bunların 1/10'undan bile anlamıyosa?

Plaza Kanunları dedi ki...

Merhaba,

Bu bahsettiğiniz durum ne yazık ki birçok çalışanın muzdarip olduğu bir durum. Bu konuya çok yakında "Patron Management" başlığı altında eğileceğiz.

Bizi izlemeye devam edin.